//--> www.kafkasyalim.tr.gg

Kafkasyalim

karacay

KARAÇAY ÇERKESK CUMHURİYETİ

Adigey-Kafkasya- Çerkezler-Karaçay

1917 yılında Rusya'da Çarlığı devirerek yerine komünist bir sistem kuran Bolşevikler, Rusya'da yaşayan bütün milletlere kendi kaderlerini ve geleceklerini, kendilerinin tayin etmeleri hakkını verdiklerini ilan ettiler. Bu sırada bütün Kuzey Kafkasya'da olduğu gibi Karaçay-Malkar'da da istiklal hareketleri hızlanmıştı. Ancak 1918 yılında Bolşevikler Kafkasya'da faaliyete geçtiler ve Çerkes-Kabardey bölgeleri ile Kabardey'e bağlanmış olan Malkar'da idareyi zorla ele geçirerek, bu bölgelerde halk arasında bir sınıf mücadelesine yol açtılar. Bu sayede Bolşevikler, Kafkasyalılar arasında yüzyıllardan beri bir çatışma unsuru olan sosyal tabakalaşma sistemini istismar ederek kendilerine taraftar bulmaya çalışıyorlardı. (Aslanbek, 1952; 18) Rusya'da yeni kurulan Bolşevik-Komünist sistemin tehlikesini fark eden ve artan tehditlere karşı kendilerini korumak isteyen Karaçaylılar sınırlarına silahlı birlikler yerleştirmişler ve Bolşevikleri ateşle karşılamışlardı. Bu arada Bolşeviklerin zulmüne karşı ayaklanan Kuban Kazaklarına da Karaçaylılar silahlı iki süvari alayı vererek yardım ettiler.

Karaçaylıların öncülük ettiği bu silahlı mücadele ordusuna daha sonra Çerkes ve diğer Kafkasyalı halklar da katıldı. Bu ordunun komutanlığını ise Rus ordusunda savaş subayı olarak yetişen Karaçaylı Albay Mirzakul Kırımşavhal yapıyordu. (Aslanbek, 1952; 19) Birleşik Kafkas kuvvetleri, Bolşevikleri kısa sürede Kafkasya'dan temizlediler.

Karaçay-Malkarlılar 11 Mayıs 1918'de kurulan Kuzey Kafkasya Birleşik Cumhuriyeti içerisinde yer aldılar. 1919 yılı sonlarında Bolşevik ve komünizm aleyhtarı Beyaz Rus birlikleri, komünizmi ortadan kaldırmaya azmetmiş liderleri Denikin'in peşinde, "Tek ve bölünmez Rusya" ideali ile her yeri işgal ettiler. Eski emperyalist Rusya'yı tekrar kurmayı ve büyük mülkiyete dayalı toprak sistemini tekrar getirmeyi amaçlayan Denikin'in bu hareketi, milli esaslara dayanan demokrasi cephesinin gelişmesini baltaladı. Komünizme karşı savaşan askerlerin çoğu, bilhassa Rus Kazakları ve toprak reformu isteyen Ruslar, Denikin'in aleyhine dönerek cepheyi terkettiler. Bu karışıklıklardan faydalanan Bolşevikler ise her tarafa tekrar kolayca yayılma imkanı buldular. (Aslanbek, 1952; 20)

1939-1940 yıllarında Karaçay-Malkar halkının yüzde 40'ı öldürülmüş ya da Sibirya'ya sürülmüş bulunuyordu. Sovyetlere karşı, içinde büyük bir kin ve düşmanlık besleyen Karaçay-Malkar halkı, 1941 yılında Sovyetler Birliği'ne saldıran Almanları büyük bir kurtarıcı olarak karşıladılar. 1942 yılı Ağustos'unda Alman Orduları, Rostov'dan Kafkasya'ya doğru ilerlemeye başladılar. Alman Ordusunun önünden çekilerek Kafkas Dağlarına sığınmaya çalışan Kızıl Ordu birliklerini burada, Karaçay-Malkar silahlı çeteleri karşıladı. şiddetli çarpışmalar sonunda Kızıl Ordu mağlup olarak dağları terk etmek zorunda kaldı. Karaçay-Malkar çeteleri NKVD birliklerini imha ederek henüz Almanlar gelmeden bütün dağ geçitlerini ele geçirmişlerdi.

Kafkasya'yı işgal eden Almanlar yerli halka dini ve siyasi hürriyet verdiklerin açıkladılar. Camiler yeniden açılmış, kollektif çiftlikler kaldırılmıştı. Bu hareketleri ile Almanlar Karaçay-Malkar halkının sempatisini kazanmışlardı. Alman Ordusuna büyük sevgi gösterilerinde bulunan Karaçay-Malkar halkına Almanlar şu imtiyazları verdiler: 1- Müstakil Milli İdare yeniden kurulacak ve din dahil hayatın bütün sahalarında tam bir serbestlik olacak, 2- Kolhozların yerine özel mülkiyet düzeni kurulacak, 3- Eskiden zorla ikiye ayrılan Karaçaylılar ve Malkarlılar tekrar birleşecek.

Verilen bu imtiyazlar, Almanlar'ın, Karaçay-Malkar halkının güvenini kazanmasını sağladı. Bu sırada görmüş, geçirmiş yaşlı Karaçaylılar, Almanlar'a bu kadar güvenmenin iyi sonuç vermeyeceğini, daha tedbirli davranmak gerektiğini söylüyorlardı. Ancak bu uyarıların pek etkisi olmadı. Silahlı birlikler oluşturan Karaçay-Malkarlılar, Ruslara karşı amansız bir savaşa girişmişlerdi. Bu savaşlar sırasında Kafkasya'da bulunan bir gazeteci; Erich Kern, o günleri şöyle anlatıyor:

"Bilhassa yerli İslam unsurları ile aramız iyi. Her tarafta gönüllü süvari birlikleri kuruluyor. Peygamberin yeşil savaş bayrağı dalgalanıyor. Bir dostluk havası esiyor. Burada bütün müslüman halk müthiş bir komünist düşmanı. Ben kasabaya girerken Karaçaylılardan bir süvari taburu, gülerek-oynayarak dağdaki hizmetlerine gidiyordu. Uzun boylu, tunçlaşmış güzel delikanlılar eyer üzerinde kalıp gibi duruyorlar..." Bolşeviklerden temizlenen Karaçay-Malkar, Kabardey, Adıgey ve Osetya bölgelerindeki halklar, eski Kuzey Kafkasya Cumhuriyetini yeniden kurmak üzere Alman Komutanlığı'na başvurdular. Ancak Almanlar bu başvuruları sürekli olarak oyaladılar. Almanların Kafkasya'yı bir sömürge olarak kullanmak istedikleri ve buradaki bölgelere Alman Nazi Komiserlerinin çoktan atanmış oldukları daha sonra öğrenildi.

1942 yılı sonlarında Alman ordusunun Rusya'da yenilgiye uğratılması sonunda Almanlar, Kafkasya'dan çekilmek zorunda kaldılar. Bu sırada Adıge, Kabardey, Karaçay-Malkar ve Osetlerden oluşan 15 bin kişilik bir kafile de Alman ordusu ile birlikte Kafkasya'yı terk etti. Almanlar, Kafkasya'dan çekilir çekilmez 15 Ocak'ta Kızıl Ordu Karaçay'a büyük bir saldırı başlattı. Silahlı çeteler dağlarda tank, top ve uçaklarla saldıran Kızıl Ordu'ya karşı mücadele ediyorlardı. Bütün Karaçay köyleri ağır bombardımanla yerle bir edildi. Sovyetler, bütün güçlerine rağmen silahlı Karaçay-Malkar çetelerini yok edemiyorlardı. Sovyet Hükümeti bunun üzerine daha kesin sonuç elde edebileceği bir yönteme başvurdu. 12 Ekim 1943'te Sovyetler Birliği Yüksek Sovyet Prezidyumu'nun aldığı bir kararla Karaçay halkı, 2 Kasım 1943 günü topyekün Orta Asya ve Sibirya'ya sürgüne gönderildi. Aynı karar 8 Mart 1944'te Malkarlılara uygulandı. Böylece Karaçay-Malkarlılar yüzlerce yıldan beri yaşadıkları vatanlarından zorla çıkarıldılar.

Bu sürgün sırasında Karaçay-Malkar halkı toplam nüfusunun yarısını kaybetti. Stalin'in ölümünden sonra, 1957 yılında Kruşçev Hükümeti Karaçay-Malkar halkının itibarının iade edildiğini bildirerek vatanları olan Kafkasya'ya dönmelerine izin verildiğini açıkladı. Bunun üzerine Karaçay-Malkarlıların büyük çoğunluğu atayurtlarına geri döndü. Karaçaylılar bugün, Karaçay-Çerkes Cumhuriyeti'nde yaşamaktadırlar. Malkarlılar ise Kabardey-Balkar Cumhuriyeti sınırları içerisinde hayatlarını sürdürmektedirler.

 

Copyright © 2009 www.kafkasyalim.tr.gg


Genel